Denizbank’ın önce Florya, sonra 4. Levent Şube Müdürüyken, eski Galatasaraylı futbolcular da dahil çok sayıda insana yüksek faizli fon vaat edip dolandırmak suçlamasıyla yargılanan Seçil Erzan‘ın, Arda Turan’la yaptığı telefon görüşmesinin tam kaydı ortaya çıktı. Fatih Terim ile birlikte Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş‘le görüşmeye gitmeden bir gün önce Arda Turan tarafından kayda alınan konuşmada Seçil Erzan, fona para yatıran isimleri, “Ayhan, Semih, Selçuk, Arda, Muslera, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Fırat Mert, Nur, Terim, Fulya, Hoca, Tanın… eee Nilgün Nazlı Ömer, Cüneyt, Erkan, Bülent, İbrahim, Nuray” şeklinde saydı.
“20 milyon dolara bu iş kapanır”
10Haber’in haberine göre, söz konusu kayıt bir video dosya. Arda Turan, 7 Nisan akşam saatlerinde beraberinde birileriyle Seçil Erzan’ı arıyor, konuşmayı hoparlörden veriyor. Arda Turan konuşma sırasında Seçil Erzan’dan “fon için para aldığı isimlerin ve onların kâr-zarar durumlarının tam listesini” istiyor. Arda Turan, ertesi sabah, yani 8 Nisan sabahı Fatih Terim liderliğinde bir grup futbolcu mağdur olarak Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’le görüşeceklerini, söz konusu listeye bu görüşme için ihtiyacı olduğunu söylüyor Seçil Erzan’a ve ısrarla toplam zararı öğrenmeye çalışıyor. Seçil Erzan ise ona “20 milyon dolara bu iş kapanır” diyor.
Fona para verenler listesinde Fatih ve Fulya Terim
Arda Turan telefonda fona para verenlerin isimlerini de Seçil Erzan’a saydırtmak istiyor, Erzan’ın saydığı isimler arasında Fatih Terim ile şu ana kadar hiçbir yerde adı geçmeyen Terim’in eşi Fulya Terim de var. Ancak Fatih Terim bu fona para verdiğini reddediyor.
Terim, savcılığa şikâyetçi olarak verdiği ifadede Seçil Erzan’dan değil Denizbank’tan şikayetçi, bankanın kendisine 3 milyon dolarını vermediğini öne sürüyor. Terim son olarak Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada, “Fonda ne param var ne de alacağım” demişti.
“Bize yalan söyledin, Hoca’ya gittin…”
Konuşma sırasında başka bir yerde, Arda Turan, Seçil Erzan’a “Bize Çorlu’dayım dedin görüşmedin, halbuki aynı gün Fatih Hocaya’ya gitmişsin” diyor; Seçil Erzan da bunu kabul ediyor, “Hoca acil gelmen lazım dedi gittim” diyor.
TIKLAYIN – Milyon dolarları bu kağıtlara karşılık verdiler; işte dolandırılanların savcılığa sunduğu “belgeler”
Konuşmanın tamam metni aynen şöyle:
“Tahminen kaç kişi var Seçil?”
Arda Turan: Benim saydıklarım dışında ben sana dünya para getirdim Seçil, bütün servetim sendeydi ya. Ya şimdi şöyle diyorum, bu parayı eğer birine aldıysan bir yere verdiysen kime verdin onları söyle, bizim nerde yedi buçuk milyon dolarım, Emre abinin…
Seçil Erzan: Arda işte dışarda verilen yok işte birbirlerinin içerisinde öyle bir şey oldu onun faizi bunun faizi…
Arda Turan: Muslera’nın 500’ü var, Emre, Emre Çolak’ın üç iki yüzü var, Emre abinin dört buçuğu var, Selçuk’un üçü var. Ya Seçilcim 15-20 milyon dolar para. Sana şunu söylüyorum: Faize mi gitti bu para?
Seçil Erzan: Yok faize gitmedi Arda, ben onların hepsini tek tek oturup çıkaracağım bu akşam. Arda Turan: Ya bana şunu… Seçilcim bana şunu, bak insanlar beni arıyor çok zor durumdayım yani. Bir şey diyeceğim toplamda kaç kişi var Seçil, tahmin. Ya çünkü biz bankayla bir konuşmaya gideceğiz bankaya anlatacağız derdimizi.
Seçil Erzan: İşte ben bu akşam şöyle yapacağım Arda, hepsini bu akşam…
“100 kişi var mı?”
Arda Turan: Ya Seçilcim bu akşam senin akşamın da bizim de akşamımız. Uyku uyuyamıyoruz. Bir kafamızı…
Seçil Erzan: Hayır hayır, ben şeyi çıkaracağım bu akşam, yani kime ne olduğu hepsini detaylı çıkaracağım.
Arda Turan: Tahmini kaç kişi var? Mesela 100 kişi mi?
Seçil Erzan: Hayır Arda ya o kadar yok ne 100 kişisi. İşte hepsini tek tek çıkaracağım bu akşam ve siz gitmeden bunların hepsini söyleyeceğim yani sana hepsini detaylı anlatırım.
Arda Turan: Var mı hepsinin kayıtları peki?
Seçil Erzan: Ben biliyorum yani şimdi ama kafamı toplamam lazım yani beynimden çıkaramıyorum. Sen şu an bana adını sor.
“Hakan Ateş’i, Fatih Hocayı kullandın…”
Arda Turan: Bak Seçil, sana en insani şekilde yaklaştım her zaman. Anlattım da benim gözümün içine baka baka çoluğumun çocuğumun rızkına, yalan söyledin. Denizbank kisvesi altında, Hakan Ateş’i kullanarak, Fatih Hocayı kullanarak. Bak hiç hâlâ sana insani davranıyorum. Sen bize yardımcı ol ki biz de bu işten çıkalım. Çoluğumuzun çocuğumuzun…
Seçil Erzan: Tabii ki olacağım Arda ben size yardımcı olmaz mıyım, ben size yardımcı olacağım.
Arda Turan: Sana şunu söylüyorum, atıyorum kaç para var mesela toplamda, ortada 50 milyon dolar mı var 100 mü? Aklında bir fiyat vardır sen zeki kadınsın biliyorsundur.
Seçil Erzan: Semih fazla aldı.
Arda Turan: Semih Kaya mı?
Seçil Erzan: Hii o fazla aldı, iki buçuk falan fazla aldı. Hatırladıklarımı söylüyorum şu an. Fırat fazla aldı.
Arda Turan: Ne kadar Fırat fazla aldı?
“Kendime 1 kuruş yok…”
Seçil Erzan: Fırat’ın çok fazla değildir de yani benim hesabıma göre Fırat’ın 500-600 fazla. Eee, ondan sonra şey fazla aldı… Ben hepsini çıkaracağım Arda inan.
Arda Turan: Ya Seçilcim bir şey diyeceğim ben senin çıkaracağını… Bi konuşalım sakin ol. Gözünü seveyim kızım bak kalp krizi geçireceğiz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı. Ben sana diyorum ki ya Seçil şunu anlamaya çalışıyorum. Biz. Biz senden… ben senden 50 bin 100 bin dolara ihtiyacın varken, bitmişken paran bitmişken bunları nasıl bu kadar paraları böyle veriyorsun bizim paralarımızı…
Seçil Erzan: Hayır, onlar önceden alınmıştı.
Arda Turan: Peki benim sana merak ettiğim başka bir şey var. Bir sakin ol konuşalım. Bunu neden yaptın?
Seçil Erzan: Ben hiçbir şey bilmiyorum… Hiç… Kendime de 1 kuruş bir şeyim yok biliyor musun? 1 lira bile yok. 1 lira yok derken kendime 1 lira boğazımdan geçmedi yani üzerine borçla kaldım ve bu hayatımı bitirdi.
“Seçil gözünü seveyim bize artık yalan söyleme…”
Arda Turan: Mesela Emre abiden dört iki yüz aldın, nereye gitti o para abi, dört üç yüz almışsın.
Seçil Erzan: Bak onların, şey hatırladıklarım yani şu an hatırlamıyorum. Hepsini yazacağım. Nereye ne gittiğini kime ne kadar. Üç yüz ona mı beş yüz ona mı hepsini yazacağım. Tek tek. Arda Turan: Seçilcim bak şimdi bak şimdi sana bir şey soracağım bana iyi cevap ver. Bir şey söyleyeceğim. Hayır şu… Bak bu işte 100 kişi olması bam başka bir şey, 30-40 kişi olması bam başka bir şey. İnan bana.
Seçil Erzan: 100 kişi yok.
Arda Turan: Kaç kişi var? 500 diye söyleyen var.
Seçil Erzan: Yok yaa, yok öyle bir şey Allah aşkına.
Arda Turan: Kaç kişi var 20-25? Ya Seçil gözünü seveyim bize artık yalan söyleme çoluğumuz çocuğumuz zor durumda.
Seçil Erzan: Arda 100 kişi falan yoktur.
“Hani maksimum olsun 23 kişi, yani 25 olsun”
Arda Turan: Kaç kişi var tahmini? Bir düşün bakayım…
Seçil Erzan: Bir dakika… eee… 10 tane futbolcu var.
Arda Turan: Evet…
Seçil Erzan: Eee… İşte 10 da benim yandan yani… 10 da benim yakın çevremden…
Arda Turan: E Terim var, Fatih Hocanın şeyi ondan sonra…
Seçil Erzan: Toplam o kadar… Hepsi o kadar, hani 21-22…
“Savcılık işlerini de polisi de her şeyi biz tutuyoruz”
Arda Turan: Bak Seçil. Sana diyeceklerimi iyi dinle bak. Şu anda bu savcılık işlerini de polisi de her şeyi biz tutuyoruz. Kimseyi bir yere göndermiyoruz. Eğer sen bunları, doğruyu söyleyeceksin ki biz bu işi bankayla çözmeye çalışalım. 20 kişiyse gidip bankayla bunu çözmeye çalışırız. Ama dersen ki Arda 100 kişi var, bu iş olmaz… Bak o ib…
Seçil Erzan: Hani maksimum olsun 23 kişi, yani 25 olsun. O kadar bile yoktur.
Arda Turan: Yani Seçil eğer 25 kişiyse gidip oturulur konuşulur. Peki bizim hepimizin zararlarımızı biliyor musun?
“Faizi falan geçtim…”
Seçil Erzan: Biliyorum, yani zararda olanları biliyorum. Yani zararda… Mesela emre almadı, sen ana paranı tamamlamadın, faizini almadın.
Arda Turan: Ya ben faizi falan geçtim. Ben sana sayacağım zaten. Şeyleri falan, 8 250’leri falan onları geçtim hepsini öyle elden aldı. Ben tam ana param 7 650’ye falan geliyor. Ben hepsini saydım. Anladın mı? Vermediğiniz, ödemediğiniz.
Seçil Erzan: Ödenenlerden nasıl senin…
Arda Turan: Yok ödenenler… Ya Seçil darmadağınım ben biliyorsun. Emre…
Seçil Erzan: İşte bende onların hepsi bir yerde yazıyordu, çıkaracağım onları işte.
“Hoca kârdaydı, yani çünkü hocanın…. Sen yalnızsın di mi?”
Arda Turan: Peki Fatih Hoca? Fatih Hoca karda mı bu işten?
Seçil Erzan: Valla Arda bir şey söyleyeceğim, normal şartlarda Hoca kârdaydı, yani çünkü hocanın…. Sen yalnızsın di mi?
Arda Turan: Yalnızım yalnızım, hoca kârdaydı di mi?
Seçil Erzan: Hi hi… Hi hi…
Arda Turan: E hocanın da krediler çıkmış. O adamcağız da oradan darmadağın.
Seçil Erzan: …. yolu kapatıyorlar öyle. Onları da tek tek çıkaracağım.
“Hakan abinin haberi yok muydu hiçbir şeyden?”
Arda Turan: Peki bir şey diyeceğim. Bu Hakan abi. Hakan Ateş bunu duydu bugün, Mehmet Aydoğdu duydu. Bunların hiç haberi yok muydu hiçbir şeyden ya.
Seçil Erzan: Yok. Mahvedecekler beni onlar. Ama ne yaparlar…
Arda Turan: Sen, sen bankayı falan düşünme Seçil. Sen, şu anda biz, yani biz yani seni, insanları savcılığa vermesinler diye tutuyoruz herkesi. Ya seni, sen bize doğruları söyle ki bir bir çözüm yoluna gidip bu işi bir an önce toparlayalım. Yoksa savcılık bilmem ne biri bin para olur yani bu işin, yok yıllarca yatarsın.
Seçil Erzan: Ay Arda… Ama zaten banka öyle bir şeyi yapar ki…
Arda Turan: Sen bana şunu söyle, bu Bülent bilmem ne varmış, İbrahim beyden almışsın. Onlar var. Yakın çevrem diyorsun.
Seçil Erzan: Hepsi içinde hepsi içinde. Maksimum o kadar.
Arda Turan: Ben sana bir şey daha soracağım. Bu Süleyman Amca kim abi.
Seçil Erzan: Süleyman amca benim Florya’dan müşterimdi.
Arda Turan: Bak Süleyman Amca var, Barış Tari var Malatyalı.
Seçil Erzan: Bak Süleyman Amca… Süleyman Amca… Süleyman a… Barış Tari aldı parasını ya
Arda Turan: Onlar da fazla mı aldı?
Seçil Erzan: Yok… O fazla almadı, tam ana parasını aldı. Süleyman Amca fazla aldı.
“Seçil, sen bu işe neden girdin abi, bizi niye çektin buraya?”
Arda Turan: Atilla Baltaş?
Seçil Erzan: O o adamcağız ana parasının yarısını, dörtte üçünü falan almıştır.
Arda Turan: Peki bunlar sistemden çıktılar mı şu anda? Sistemdeler miydi?
Seçil Erzan: Çıktılar.
Arda Turan: Seçil benim merak ettiğim sen bu işe neden girdin abi, bizi niye çektin buraya?
Seçil Erzan: Ne bileyim Arda ya… Bilmiyorum inan şu an hiçbir şey bilmiyorum. Ben hiçbir şey… Böyle saçma sapan bir durum oldu.
Arda Turan: Benim merak ettiğim peki, bu fon yalan mıydı her şey.
Seçil Erzan: Ya ben baştan kendi kendime bir şeyler kurmaya çalıştım da ilerlemedi, ondan sonra osu busu gitti…
Arda Turan: Hayır, bir yerlerde bu paranın bir kısmı battı mı? Onu sormaya çalışıyorum. Yani bize, bana biz seni arıyoruz, anlatmıyorsun. Anlat ki Seçilcim yardımcı olalım. Yav Seçil şunu anlamıyorsun, 10 sene yatacağın, 10 sene yatacağın yerde 5 sene, 5 sene yatacağın yerde 3 sene yatarsın, 3 sene yatacağın yerde 1 sene yatarsın. Anladın mı?
“Seçil ya sen benim paramı alıp başkasına mı götürdün Seçil ya?”
Seçil Erzan: …. zaten. Anlatayım ben şu an onları kesinlikle şey yapamıyorum, yapamayacağım yani bugün de yapamadım. Anlatmak için…
Arda Turan: Seçil ben sana hâlâ yardımcı olmaya çalışıyorum bak. Benim 2 evladımın çoluğumun çocuğumun rızkını verdik. Hayatımız boyunca çalıştık tırnaklarımızla. Bakıyoruz 100 kişi. Sana defalarca anlattım.
Seçil Erzan: 100 kişi yok, 100 kişi falan yok. Ben bunu zaten…
Arda Turan: Seçil ya sen bunu benim paramı alıp başkasına mı götürdün Seçil ya?
Seçil Erzan: Yani, arada öyle oldu.
Arda Turan: Yani biz senin annen için dua ettik ya.
Seçil Erzan: (Yanında olan başka bir şahsa hitaben) … konuşuyorum, konuşuyorum, telefondayım.
“Bizim bütün paralarımız gitti mi yani şu anda?”
Arda Turan: Bir şey diyeceğim, bir şey diyeceğim Seçil. Şimdi biz bu işi nasıl çözebiliriz? Bize bir yol göster. Bu yani bu paraların birinde olma ihtimali falan böyle şeyler var mı?
Seçil Erzan: Yok yok yok birinde yani bu paralardan dediğim gibi yani kesinlikle yok.
Arda Turan: Bizim bütün paralarımız gitti mi yani şu anda?
Seçil Erzan: Efendim?
Arda Turan: Bizim paralarımızın hepsi gitti mi?
“Banka, bu işi duyulmasın diye kapatacak”
Seçil Erzan: Ya sizin paralarınızı Arda banka ödemek zorunda. Öder. Yani kapatacak bu işi. Ödeyecek zaten. Ödemek zorunda yani.
Arda Turan: Nasıl ödeyecek abi?
Seçil Erzan: Banka, bu işi duyulmasın diye kapatacak.
Arda Turan: Seçil zaten biz bu paraları Denizbank’a getirdik fona. Sen ilk başta fon bile söylemedin.
Seçil Erzan: Aynen. Benim orda, benim orda imzam olduğu için sizin garantiniz o. Banka her koşulda ödemek zorunda.
“Sana 15-20 gün önce de geldim Seçil, varsa bir sıkıntı kurtaralım seni”
Arda Turan: Seçilcim biz banka, banka bir banka müdürünün ne kadarlık imzasına karşılık verebilir ki? Ama ben sana Seçil ben sana ilk gün getirdiğimde ben sana hesabına getirmedim mi parayı? Sen yoo sonra Arda fon var, Ardacım hiç sıfır risk demedin mi Seçil bana ya?
Seçil Erzan: Dedim dedim.
Arda Turan: Sonra bana sana evrak vereceğim… Olur mu ya, Denizbank’ta Fatih Hoca da yapıyor, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu bunların hepsi daha önce bunları yaptı demedin mi Seçilcim ya? Ben sana yalvarmadım mı, bak aman bir risk olmasın. Yanlış yunluş iş yapmayalım. Bizde olmaz bu işler demedin mi Seçilcim ya. Sana 15-20 gün önce de geldim Seçil, varsa bir sıkıntı kurtaralım seni. Sana yardımcı olalım, var mı bir şeye ihtiyacın diye evine geldim ya… Neler… Gözümün içine baka baka nasıl dedin bunu? Bu ISIN kodları ne peki?
Seçil Erzan: Onlar doğru değil.
Arda Turan: Onları kendi kafandan mı uydurdun?
Seçil Erzan: Bir kısmı doğru, bir kısmı doğru değil.
“20 milyon dolar para yok. Kim fazla aldı?”
Arda Turan: Ya bunu neden yapıyorsun mesela. Neden yaptın? Günlerce, Seçil beni 4 ay oyaladın ya. 4 ay. Sana, kibarlığımdan uzaklaşmamak için, yardımcı olabilmek için… Annen hastaydı. Ya diyorum Seçilcim bir şeye ihtiyacın var mı? Doktor bulalım, bilmem ne bulalım. Bunları hiç düşünmedin mi ya? Bak o kadar insanlar mağdur oldu ki… Neden yaptın bunu yani… Bu işten… Ben şunu anlamıyorum Seçil. 20 milyon dolar para.
Seçil Erzan: Bu işten benim kârım da yok.
Arda Turan: E peki 20 milyon dolar para da yok. Kim fazla aldı? Bir Semih Kaya aldı diyorsun, bir Fırat aldı diyorsun. Fırat mi Fazıl mı? E şimdi başka kim aldı Seçilim fazla parayı?
“Hikâye oturmuyor yerine…”
Seçil Erzan: Arda bunların hepsini işte çıkaracağım kim ne aldı yani… Aklımdan inan ezbere bilmiyorum şu anda.
Arda Turan: Ben şunu sana söylemeye çalışıyorum. Şunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi 15 kişi zararda. Sen bana 2 kişi söylüyorsun. Şimdi böyle söyleyince hikâye oturmuyor yerine.
Seçil Erzan: Doğru söylüyorsun, doğru söylüyorsun. İşte o fazla para alanları çıkaracağım ben. Şeye de gitti işte… o…
Arda Turan: Hayır, mesela kim fazla aldı onu sormaya çalışıyorum sana.
Seçil Erzan: Çıkaracağım hepsini. Ya hatırlamıyorum Arda gerçekten şu anda hatırlamıyorum, kim ne verdiğini. Beynim dondu.
Arda Turan: Ya Seçilcim bizim hayatımız bitmiş, senin hatırlamıyorum, bu kadar basit mi? Sende hiçbir makul olma, bir utanma hali olmayacak mı? Demeyecek misin ki Arda bu, aldılar, parayı bunlar aldı. Para buraya kayboldu demeyecek misin?
Seçil Erzan: Arda… Şu anda kimin ne aldığını… Yani utanmaz olur muyum? Utancımdan konuşamıyorum zaten.
“Banka bütün paranızı öder…”
Arda Turan: Ya bizden bu parayı almak için kaç kere aradın bizi, günlerce aylarca Seçil ya. Ya çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını aldın ya. Şimdi sen bana söyle. Bizim çözümümüz ne?
Seçil Erzan: Şimdi şöyle ben detaylı…
Arda Turan: Benim şimdi, benim şimdi 20 bin dolarım kaldı. Benim borçlarımı ben sana saydım. Hepsini, borçlarımı biliyorsun. Sende kredim var. Ne yapacağım ben?
Seçil Erzan: Şimdi bir kere onların hepsini bankanın ödeyeceğini biliyorum ben, yani öder. Öyle olması için muhtemelen şey yapacaklar, yani bu konu kapansın, duyulmasın, bankanın itibarı diye. Eee, ben liste çıkaracağım. Sana söyleyeceğim şu şu kadar, bu bu kadar diye. Kim ne aldı onları çıkaracağım. Siz yarın akşam mı toplantı yapacaksınız?
Arda Turan: Biz sabah toplantı yapacağız. Senin bu listeyi bu akşam çıkarman lazım, sabah 6’ya kadar.
Seçil Erzan: Bu akşam… aklım durdu… yani siz kaçta gireceksiniz toplantıya?
Arda Turan: Biz sabah 9’da 10’da çıkartacağız. Kim varsa benim bu listeyi bilmem lazım.
Seçil Erzan: Benim 9’da 10’da çıkarmam uygun mu?
Arda Turan: Hayır uygun değil. Biz… Geç.. Bizim 9’da, 10’da… Biz o saatte…
“Sabah 8’de Hakan Ateş’i arayacağız…”
Seçil Erzan: Ama Arda ben şu saatte şu anda yani hatırlamıyorum. Çok şey yapmam lazım. Toparlayayım. Yanlış… yani sana net listeyi her şeyi atarım sana. Ya sabah 9’da 10’da atayım. Kaçta olacaksınız?
Arda Turan: Seçilcim biz sabah 8’de Hakan Ateş’i arayacağız. Yarım saat sonra da buluşacağız. Benim 6’da 7’de bu listeyi elimde olmam lazım. Ya Seçil bu duruma gelmişsin. Senden liste istiyoruz. Bize dünya… 20 milyon dolar…
Seçil Erzan: Hayır ben listeyi tabii ki de veriyorum Arda. Yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Arda Turan: 20 milyon dolar, 20 milyon dolar vermişiz sana. Sana bizim… Sana bizim iyilikten başka neyimiz dokundu ya…
Seçil Erzan: Tabii ki öyle. Tamam ben sabah eee… O zaman yedi yedi buçuk gibi listeyi çıkarayım göndereyim sana. Sağlam.
Arda Turan: Ama Seçil tam gönder. O ee kim varsa. O sizin ailenizde, Nazlı’nın yanındaki akrabalarında, kim varsa.
Seçil Erzan: Hi hi…
Arda Turan: Bana eksik biriyle gelme. Çünkü biz oraya mücadele etmeye gideceğiz. Adama anlatacağız durumu. Denizbank formasıyla Seçil bize bunları yaptı diyeceğiz.
Hakan Ateş’e kim kim gidecekler?
Seçil Erzan: Siz sekiz buçukta Hakan Ateş’le mi buluşacaksınız?
Arda Turan: Evet…
Seçil Erzan: Kim kim?
Arda Turan: Ben, Emre Belözoğlu, Fatih Hoca. Yani benim oraya gitmem lazım elimde bir şeyle. Bize bunları, bunları… bak bunlar bunlar… bu kadar paramız var. Böyle böyle mağduruz Hakan abi. Biz Denizbank’a inanıp geldik. Bizim mağduriyetimizi gider, bu olay kapansın, basına yansımadan diye. Çünkü eğer sen listeyi vermezsen, adamlar bu mağduriyeti kabul etmezse herkes savcılığa gidecek. 1 saat sonra tutuklanırsın. Herkesi biz tutuyoruz. O Nazlıları aradık. Orayı aradık. Senin akrabalarını aradık. Durun bir sakin olun konuşalım diye. Sen önce listeyi vereceksin, anladın mı? Ondan sonra. Ondan sonra biz bir konuşacağız. Bu basına oraya buraya çıkmasın diye. Denizbank’ın güvenirliği ne olacak o zaman?
Seçil Erzan: Değil mi? O yüzden erkenden liste çıkarmam lazım.
Arda Turan: O… ya Seçilcim… o akrabalarına, o Nazlılara, onlara falan ne yapmışsın ya…
Seçil Erzan: Arda, baştan alındı, sonra tekrar verildi, fazla verildi, eksik verildi, her şey birbirine girdi. İşte onların hepsini şey çıkarmam lazım.
Arda Turan: Seçil, sabah 8 olmasın. 6’ya kadar o listeyi bize gönder.
Seçil Erzan: Arda 7-8… yani 8… 7’de göndereyim. Yedi yedi buçukta adam akıllı düşüneyim. Şu anda gerçekten yanlış şeyler yazacak bilmiyorum… aklım almıyor.
Arda Turan: Şimdi sen bana son kez şunu teyit et. Burada kaç kişi var aklında, tahmini. 25 kişi mi?
Seçil Erzan: Bir dakika dur…
Arda Turan: Nur Abla var, Terim var.
Seçil Erzan: Yazıyorum dur şimdi
Arda Turan: Mert var.
“Bir saysana bana isimleri…”
Seçil Erzan: Yazdım. Şimdi… ee… 18-19-20-21-22-23… yazdım.
Arda Turan: Tanın var, Tanın’la Merve var.
(Üçüncü şahsın sesi duyuluyor): Saysın isimleri
Arda Turan: Bir saysana bana isimleri.
Seçil Erzan: Ayhan, Semih, Selçuk, Arda, Muslera, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Fırat Mert, Nur, Terim, Fulya, Hoca, Tanın… eee Nilgün Nazlı Ömer, Cüneyt, Erkan, Bülent, İbrahim, Nuray…
Arda Turan: Bu kadar mı?
Seçil Erzan: Bu kadar. Bu kadar.
Arda Turan: O Florya’daki adam vardı son parasını almayan. O seni aramıyor mu? Batmanlı Seçil Erzan: Ha pardon o yok… Maksimum 25 tane. Bir kişi de hatırlamadığım var mı? Yok. Arda Turan: Peki üç aşağı beş yukarı ne kadar var zarar?
Seçil Erzan: Bak şimdi, Ayhan fazla aldı.
Arda Turan: Ayhan kim?
Seçil Erzan: Ayhan Akman girmişti geçen sene. O fazla fazla aldı. O fazlası mesela… Semih fazla aldı… Eeee… fazla aldı… Ya bi de hesap da çıkarmak lazım Arda. Mesela Tanın diyor ki ben eksideyim diyor ama bence değil yani.
Hesabı Arda Turan yapıyor
Arda Turan: Tanın mı?
Seçil Erzan: Yani işte benim onları bir toparlamam lazım nedir ne değildir diye…
Arda Turan: Sen bana tahmini zararı söylesene.
Seçil Erzan: Arda onu yarın söyleyeyim mi net bir şekilde.
Arda Turan: Hayır hayır Seçil, bu şimdi artık senin zamanın değil. Artık bizim zamanımız. Ben sana soru soracağım kibarca, sen de bana kibarca… Ben sana demiyorum ki şu kadar, şu kadar demiyorum, demiyorum ki sana otuz milyon dört yüz kırk beş bin Euro. Tahmini ne kadardır diyorum.
Seçil Erzan: İşte onu tam şimdi kimin ne olduğunu inan kafamda bilmiyorum ki.
Arda Turan: Ya ben sana sayayım. Ben zaten sayıyorum. Yedi buçuk bende, dört buçuk Emre’de. Seçil Erzan: Şey mi? Çolak’ı mı diyorsun?
Arda Turan: Hayır Belözoğlu’nu diyorum. Dört iki yüz, üç iki yüz onlar. Yedi dörtyüz. Bana
Yedi buçuk desen on beş.
Seçil Erzan: On beş.
Arda Turan: Muslera beş yüz mü?
Seçil Erzan: Beş yüz.
Arda Turan: Selçuk üç iki yüz.
Seçil Erzan: Yok Selçuk üç iki yüzden az.
Arda Turan: Niye?
Seçil Erzan: Selçuk bir üç yüzelli aldı, bir altı yüzelli aldı Selçuk.
Arda Turan: Ne zaman aldı?
Seçil Erzan: Çok önceden almıştı. Bir kere bir aldı, bir kere üç yüzelli aldı, bir kere de üç yüz aldı. Üç iki yüzden bir altı yüz elli çıkınca bir altı yüz kalıyor de mi?
Arda Turan: Bir altı yüz. E burada en çok mağdur benim.
Seçil Erzan: Tabii sensin. En çok sen girdin çıktın çünkü.
Arda Turan: Ya ne istediysen getirdim sana ya.
“20 milyon dolara bu iş kapanır mı?’-‘Evet kapanır…”
Seçil Erzan: Evet. Arda senin o giriş çıkışlar… Ben yanımda kağıt bir şey falan olmadığı için bilmiyorum. Sen hani benden iyi biliyorsun şu anda. Yirmi milyon falan çıkar buradan maksimum. Yani çıkmaz bile o kadar.
Arda Turan: Ha, 20 milyon dolara bu konu kapanır mı?
Seçil Erzan: Kapanır.
Arda Turan: Peki o akrabaların falan.
Seçil Erzan: Arda kapanır. Rahat kapanır.
Arda Turan: Seçilcim, bu konu nasıl kapanır biliyor musun, sen, son taşın bile, son yani son adamın bile son insanın bile parasını verip kapanır. Şimdi Tanınlar, şimdi Tanın’lar diyor ki bir yüz bizim içerde paramız var diyorlar.
“Karıma şimdi ne diyeceğim Seçil ya?”
Seçil Erzan: Nerde e ama hesap kitap yapmıyorlar ki Arda. Bak sen ne güzel söylüyorsun hesabını. Onları bak şimdi hani herkes o taraftan bakıyor. Benim faizim böyleydi diyor. Onların hepsinin çıkarılması lazım verilenler edilenler. Bir de mesela faiz de söyleniyor. Sen faizli bakiyeni söylemiyorsun ki…
Arda Turan: Yok ne faizi ya… Ya biz ana paracıyız. Ya Seçilcim biz sana biz sana, ya ben arsamı sattırdın sen bana ya… Seçil ben ne yapacağım? Karıma şimdi ne diyeceğim Seçil ya?
Seçil Erzan: Ya Arda hani banka bunu kapatmak zorunda. Ben de cezasını çekmek zorundayım. Arda Turan: Emre abi, Emre abi ne zorluklarla verdi biliyorsun. Bir lira, adamın çocuğun parası kalmamış koskoca Emre Belözoğlu’nun ya… Ya Seçil sana getiriyor, sana dört milyon iki yüz bin dolar para veriyor ya. Adam maaşını bağışlamış depremzedelere. Ya Seçil senden para istedim Seçil ya. Bana bir yüz bin Euro ver de bağış yapayım diye ya. Millet beş yüz bin TL bağış yaptık diye dalga geçiyor. Sana yalvardım para ver insanlar zor durumda, deprem bölgesine yardım yapalım diye ya. Ah be Seçil be. Ya biz sana ne yaptık da bize bunu yaptın yani. Ne dedin de yapmadık ya. Bankaya ekranı göster diyorum bana ekranı göstermiyorsun Seçil. Sana bana kağıt ver diyorum, yok Hakan Ateş de orda hepsi yapıyor diyorsun. Telefon açıyorsun.
“Hakan Ateş’e böyle söylemeyelim”
Seçil Erzan: Arda bunu… (anlaşılmadı)
Arda Turan: Neye?
Seçil Erzan: Hakan Ateş’e böyle söylemeyelim.
Arda Turan: Ya Seçil sen şimdi ya Seçil sen bizi dolandırmışsın. Hakan Ateş’i mi düşünüyorsun ya. Ya Seçil arıyorum seni, Çorlu’dayım diyorsun. Annen geçmiş olsun ah kadıncağız iyi misin diyorum. Meğerse Fatih Hocanın yanına gelmişsin ya. Fatih hocanın yanındaymışsın, bize yalan söylüyorsun İstanbul’dayken.
Seçil Erzan: Arda o gün ben gelmiştim hocanın yanına. Sonra Çorlu’ya döndüm. O gün ven o hafta sonuydu. Hafta sonu muydu benim izinli olduğum haftaydı. Hoca acil gel demişti.
“Fatih Hocanın ne kadar alacağı var?”
Arda Turan: Şimdi biz yarın Hakan Ateş’e gidicez Seçil. Bak sana durumu anlatıyorum. diyeceğiz ki yirmi, yirmi üç kişi, yirmi dört kişi böyle bir liste var, böyle bir enkaz var abi. Burada Muslera var, Arda Turan var, Emre Belözoğlu var, Fatih hoca var. Sen bu enkazı kaldırman lazım. Biz bunları temizleyeceğiz. Ondan sonra.
(dışarıdan sesi duyulan bir 3. kişi) Fatih Hocanın alacağı var mı de.
Arda Turan: Hi
(3. kişi) Fatih hocanın…
Arda Turan, 3. şahsa hitaben: Ses kaydını sonra silebilir misin?
Arda Turan: Peki Fatih hocanın alacağı var mı bu durumda?
Seçil Erzan: Ona bakmam lazım.
Arda Turan: Hayır hayır, Buse Terim’in de parası varmış. Beraber mi girdiler onlar?
Seçil Erzan: Yazdım onları yazdım.
Arda Turan: Yazdın mı?
Seçil Erzan: Hi hi
Arda Turan: Kızcağız son parasını vermiş.
Seçil Erzan: Off.
“Sana ne bağırıyorum ne küfür ediyorum”
Arda Turan: Bak şimdi. Ben sana olanları anlatıyorum. Sana ne bağırıyorum ne küfür ediyorum. Farkında mısın? Sana son son insani olarak yaklaşan insan benimdir belki. Bak Seçilcim biz yarın Hakan Ateş’e gideceğiz. Diyeceğiz ki abi bak böyle böyle bir liste var. Sen bana şimdi bu listeyi atacaksın. Böyle böyle paralar var. Dicem ki ben zaten en büyük mağdur, benle Emre Belözoğlu şu anda. Diyeceğim ki abi böyle böyle durumumuz var. Diyeceğiz ki bu durum büyümeden Denizbank’a da yakışan, çünkü biz Denizbank’a güvenerek, sizin bize gönderdiğiniz personel hata yaptı. Biz bunu en iyi şekilde halletmeye çalışacağız. En düzgün şekilde. Ama bizim bunun için neye ihtiyacımız var Seçil? Senin listene.
Seçil Erzan: Yardımıma.
Arda Turan: Ya anladın mı? Listene ve yardımına. Diyeceksin ki Arda Turan yedi buçuk milyon dolar. O şeyleri aradakileri falan da geçiyorum, he gelmeyenleri falan faizi. Hiç faiz falan ana para. Emre Belözoğlu dört iki yüz. Bunları karşısına yazıp bana bir liste vereceksin. Ama senden ne ricam var biliyor musun? Bir kişiyi bile eksik yaparsan Seçil. Şimdi biz oradan 23 kişinin listesini temizlediğin zaman bir kişi çıkıp dava açarsa bankanın imajı falan o iş bozulur. Bana bozulmayacağı şekilde gelmen lazım.
Seçil Erzan: Anladım.
Arda Turan: Sana sabah 6-7’ye kadar süre. Sana rica ediyorum. Telefonuma bu listeyi at. Biz gidelim namuslu şerefli insanlar gibi sonra özelim. Sonra artık ondan sonra yapılacak artık haline tavrına gelip konuşup ben sana söz veriyorum senin kötü olmaman için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bak bizi dolandırdın, benim hayatımı bütün paramı aldın, nakit paramı. Sana diyorum ki bana yardımcı ol çocuğumun rızkı için, biz de sana yardımcı olacağız.
“Sana insan olarak soruyorum, nasıl yaparsın böyle bir şey ya…”
Seçil Erzan: Öyle tabii ki Arda.
Arda Turan: Rica ediyorum bak. Beni tanıyorsun. Rica ediyorum işleri çirkinleştirmeyelim. İnsan gibi. Anladın mı? Girmişsin bir yola ne yaptığın belli değil. Anladın mı? Yani Seçil bak her şeye bakılacak. Telefonlarından bilmem ne giriş çıkışlara kadar her şey çıkacak ama bu olayın insan gibi kapanması için…
Seçil Erzan: Nasıl giriş çıkışlar, anlamadım.
Arda Turan: Her şeyine bakılacak Seçil. Bankada giriş çıkışlar, o telefonların. Ben sana söylüyorum. Her şeyine bakılacak. Banka çünkü banka bi zarara uğradı. İmaj zararına da uğradı. Her şeye bakmak isteyecekler haklı olarak. Ben bi insan böyle bir şeyi nasıl yapar? Seçil sen o gözümüzün içine bakarak o yalanları nasıl attın ya.
Seçil Erzan: (Anlaşılmadı)
Arda Turan: Sana insan olarak soruyorum, nasıl yaparsın böyle bir şey ya…
Seçil Erzan: Ya çok kötüyüm çok çok inan kendimi yerden yere atıyorum. Ölmek istiyorum.
Arda Turan: Seçilcim senden ricam listeyi gönder tamam mı?
Seçil Erzan: Tamam.
Arda Turan: Arıcam sabah 7’de tekrar.
Seçil Erzan: Yedi buçukta sende olmuş olur Arda.
Arda Turan: İnşallah hayatında verdiğin bir sözde durursun. Bekliyorum.