Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü: İklim Değişikliği Konusunda Bir Şeyler Yapabilecek Son Nesil Biziz
3 mins read

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü: İklim Değişikliği Konusunda Bir Şeyler Yapabilecek Son Nesil Biziz

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE ÜLKE DİREKTÖRÜ LOPEZ: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA BİR ŞEYLER YAPABİLECEK SON NESİL DE BİZİZ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da katılımıyla gerçekleştirilen, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi Lansman Toplantısı’nda Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü J. Humberto Lopez de konuşma yaptı. Lopez, İngilizce yaptığı konuşmada, “Dünya Bankası’nın bir direktörü olarak benim için her zaman bu başlangıç etkinliklerine katılmak bir zevktir. Sonuçta, operasyonları uygulamaya başladığımız an budur. Ancak bu, burada ele aldığımız konu olan iklim değişikliği olduğunda daha da önemlidir. İklim değişikliğinin etkilerini hisseden ilk nesil biziz ve bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesil de biziz. Yani ne yaparsak yapalım, sadece kendimiz için değil, çocuklarımız ve torunlarımız için de yapmalıyız” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN AÇIKLAMASI BENİ GERÇEKTEN ETKİLEDİ’

Lopez, “Bu haftanın başında Dubai’de COP 28’deydim ve iklim değişikliği konusunda ne yapacağımızı düşünmek, tartışmak ve yansıtmak için bir fırsatımız oldu. Türkiye hükümetinin, ülkenin önümüzdeki 12 yıl içinde 60 gigavat yenilenebilir enerji artıracağı açıklaması beni gerçekten etkiledi. Bu sadece 12 yıl boyunca yaklaşık 100 milyar dolar maliyete mal olacak bir plan değil, aynı zamanda Çin ve Hindistan dışında gelişmekte olan dünyada gördüğümüz en iddialı planlardan biri” ifadelerini kullandı.

‘VERİMLİLİĞE VE BÜYÜMEYE KATKIDA BULUNABİLİRİZ’

Lopez konuşmasının son bölümünde ise şunları söyledi:

“Doğru projeleri uygulayarak, iklim değişikliğiyle mücadele edebilir ve aynı zamanda verimliliğe ve büyümeye katkıda bulunabiliriz. Bu projelerin altında yatan şey, iklim değişikliğiyle mücadeleyi daha az büyütmek pahasına değil, iklim değişikliğiyle mücadele ederken daha fazla büyümek, daha verimli olmak için çaba harcamaktır. Avrupa Birliği (AB), Yeşil Anlaşma’yı onayladı ve hepimiz biliyoruz ki Yeşil Anlaşma’nın bir maliyeti var. Yani 2026’dan itibaren yüksek emisyonlarla üretiyorsanız, pazara girmek için belirli ücretleri ödemek zorunda kalacaksınız. Ancak ilk hareket eden ve düşük emisyonlarla üretmeye adapte olmuşsanız, diğer ülkelerden daha hızlı olma fırsatından özellikle faydalanabilirsiniz. Bu sadece Türkiye’ye uygulanan bir şey değil, bu herkes için geçerlidir. Yani TÜBİTAK veya KOSGEB aracılığıyla gerçekleştirecek projelere baktığımızda, şirketlere daha yeşil üretmeye teşvik sağlamak için neler yapabileceğimize odaklanmamız gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir