İsrail’in iki ayı aşkın süredir bombaladığı ve yakıt girişini engellediği Gazze Şeridi’nde, bölgenin su ihtiyacını karşılamada tek kaynak olan su kuyularının çalışması için gerekli akaryakıtın bulunamaması nedeniyle kuyulardan su çıkarma işleminin her an durabileceği bildirildi.
Gazze Belediyesi Sözcüsü Husni Muhenna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belediyenin ay başından bu yana tek bir litre akaryakıt teslim almadığını, bu durumun şehirdeki insani krizi derinleştirdiğini belirtti.
Gazze Şeridi’nde halkın üç kaynaktan suya ulaştığını kaydeden Muhenna, bunlardan ilki ve en önemlisi olan ve kentin ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayan İsrailli firmadan su girişinin 7 Ekim’den sonra engellendiğini söyledi.
Bölgenin su ihtiyacını karşılamada tek kaynak “su kuyuları”
Elektrik kesintisi ve akaryakıt bulunamaması nedeniyle bölgenin su ihtiyacını karşılayan su artıma tesislerinde de hizmetin durduğunu ifade eden Muhenna, geriye yalnızca su kuyularının kaldığını belirtti.
Muhenna, mevcut akaryakıtın su kuyularını çalıştırmada kullanılması için belediyenin kanalizasyon ve çöp toplama hizmetlerini durdurduğunu ifade etti.
“Günde ancak 3 saat çalıştırılabilen yalnızca 3 su kuyusu kaldı”
İsrail ordusunun şehirdeki bazı su kuyularını bombaladığını, bazılarının ise akaryakıt bulunamadığı için hizmet veremediğini aktaran Muhenna, “Günde ancak 3 saat çalıştırılabilen yalnızca 3 su kuyusu kaldı.” dedi.
Muhenna, şu an bölgenin su ihtiyacını karşılamada tek kaynak olan su kuyularının çalışması için gerekli akaryakıtın yeterince bulunamamasından ötürü kuyulardan su çıkarma işleminin her an durabileceğini bildirdi.
Yarım milyon Filistinli açlık ve susuzluk riskiyle karşı karşıya
İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyine su, gıda, akaryakıt yardımlarının girişini engellemeye devam etmesi halinde bölgede durumların felakete dönüşeceğini vurgulayan Muhenna, “Gazze’de halk, su ve gıda krizinde hayatta kalma mücadelesi veriyor.” diye konuştu.
Muhenna, İsrail’in saldırılarının devam ettiği bölgelerde yarım milyon Filistinlinin açlık ve susuzluk riskiyle karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200’ü kadın olmak üzere, 18 bin 412 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 113’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 442 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 282 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan’daki Hizbullah’ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 100 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.
Gazze’de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli; barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.